Gebelikte Ürtiker

Ürtiker deride kendini gösteren oldukça yaygın görülen bir şikayettir. Ürtiker deri yüzeyinde oluşan, etrafı kırmızı büyüklüğü birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişen, ortası sıklıkla soluk, kaşıntılı plaklar veya deri döküntüleridir. Kronik ürtiker hayatımızın farklı dönemlerinde birçok nedenle ortaya çıkabilir. Bunlardan biri gebelik dönemidir. Gebelikte ürtiker çok farklılıklar gösterebilir ya önceden var olan bir kronik ürtiker diğer alerjik hastalıklarda olduğu gibi devam edebilir veya artış gösterebilir yada gebelikle birlikte gebelik ürtikeri (gestasyonel ürtiker) şeklinde ortaya çıkabilir.

Gebelikte Ürtiker Nedir?

Ürtiker insanlar hayatlarının herhangi bir zamanda görülme riski % 15-25 arasında değişir. Özellikle akut ürtiker genç erişkin ve çocuklarda daha sıktır. Kronik ürtikerse %1 gibi daha nadir görülür ve daha çok erişkinlerde ve bayanlarda görülür.

Kronik ürtiker hayatımızın farklı dönemlerinde birçok nedenle ortaya çıkabilir. Bunlardan biri gebelik dönemidir. Gebelikte ürtiker çok farklılıklar gösterebilir ya önceden var olan bir kronik ürtiker diğer alerjik hastalıklarda olduğu gibi devam edebilir veya artış gösterebilir yada gebelikle birlikte gebelik ürtikeri (gestasyonel ürtiker) şeklinde ortaya çıkabilir.

Gestasyonel  ürtiker hamilelik sürecinde ortaya çıkan hormonal değişiklikler veya plesanta tarafından oluşturulan ürünlere bağlı oluşabileceği bildirilmiştir fakat bu konuda kesin bir kanıt yoktur. Özellikle gebelik sırasında oluşan düşük kortizon seviyesi ve artmış östrojen ve progestron seviyesinin ürtiker ortaya çıkmasına neden olabileceğini gösteren çalışmalar vardır.

Gebelik sürecinde veya öncesinde ürtiker şikayetleri olan hastaların ürtikere yol açan diğer nedenleri de aynı şekilde dikkatli olarak araştırmak gerekir.

Gebelik ürtikeri olan kişide ne gibi şikayetler beklenir ?

Gebelik sürecinde ortaya çıkan gebelik ürtikerinde veya gebelik öncesinde var olan ürtiker şikayetleri gebelikle birlikte artabilir.

Gebelik sırasında genellikle tüm vücutta yerini tam olarak belirleyemedikleri kaşıntılardan rahatsız olurlar. Hastaların kaşıntı şikayetleri sonrasında tipik ürtiker lezyonları belirir. Ürtikerde cilt üzerinde gördüğümüz tipik lezyonlar kısa sürede belirir, sonra kaybolurlar. Ürtiker plakları aynı yerde 24 saatten pek fazla kalmaz, gün içinde lezyonlar tekrarlayabilir. Ürtiker plakları yaygın olarak karında  kol, bacak, gövdenin tümünde cilt kızarıklığı veya yüzeyden kabarık lezyonlar şeklinde olabildiği gibi birkaç milimetre büyüklüğünde toplu iğne başı gibi, bazen soluk ve birbirlerine çok benzeyen şekilde olabilir.

Gebelik ürtikeri genelde hamileliğin son aylarında özelikle 35 haftadan sonra bazen doğum sonrasında da ortaya çıkabilir. Ürtikeryal kaşıntı kızarıklık kabarıklık bazen plaklar tarzında görülebilir. Ürtikeryal şikayetleri genellikle doğum sonrasında ortadan kalkabilir. Hastanın şikayetleri karın bölgesinde ve kol bacak gibi bölgelerde görülebilir.

Gebelik ürtikeri sebepleri nelerdir?

Ürtikerden sorumlu olabilecek birçok faktör suçlanmıştır. Gebelik sırasında gelişebilecek olan akut gelişen ürtikerin en önemli nedenleri ilaçlar, gıdalar ve enfeksiyonlardır. Kronik spontan ürtikerde çoğu zaman (%80-%90) sebebi pek belli değildir. Aslında ürtikerin nedenlerini araştırırken en önemlisi ayrıntılı bir şekilde hastanın hikayesini almaktır. Tek başına ayrıntılı bir hikaye ile nedenlerini bulma ihtimalimiz yüksektir. Hastalardan uygun ve ayrıntılı hikaye almak çok önemlidir ve bununla birlikte Kronik ürtikerden sorumlu olabilen nedenler araştırılmalıdır.

Gebelik öncesinde ürtiker şikayeti olan hastaların diğer alerjik hastalıklarda olduğu gibi ürtikerleri de hamilelik sırasında artabilir azalabilir veya aynı kalabilir. Kronik ürtiker olan gebelerde ürtikere yol açan nedenler iyice araştırılması gereklidir.

Kronik ürtiker nedenleri arasında ilaçlar ve gıdalar en sık nedenler içinde yer aldığı için bunlarla ilgili testleri kontrol edilmelidir. Bunun dışında alerjenler ( inhalasyon, kontakt ) , tranfüzyon reaksiyonları, infeksiyonlar ( bakteriyal fungal viral helmitik ), böcek sokmaları, romatizmal kollajen doku hastalıkları, malign hastalıkları (tümörler), otoimmun hastalıklar ( Hashimato troiditi ) gibi birçok nedenlerinde araştırılması gerekli olabilir.

Ürtiker nedenlerine baktığımızda birçok hastalığın seyrinde de ürtikeryal şikayetler ortaya çıkabilir. Bunlar içinde özellikle gıdalar, ilaçlar, yaygın alerjenler, sıcak, soğuk, güneş ışığı, su, deriye baskı uygulanması gibi çevresel faktörler, duygusal stresler ve egzersiz yapılması gibi durumlar  kronik ürtikere neden olma ihtimali yüksektir. Özellikle hamilelik dönemindeki hormonal değişikliklerde ürtiker nedenleri içinde önemli yer tutar.

Gestasyonel ürtiker gebeliğe bağlı olarak ortaya çıkan ürtikerde plesantanın salgıladığı maddeler ve hormonal değişikliklerin neden olduğunu çalışmalarda gösterilmiştir. Özellikle gebelerde kortizon seviyesinin daha düşük olması ve östrojen ve progesteron gibi hormonların daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca bu hastalarda deriden alınana parçalarda progesteron immünreaktif reseptörlerin artığını gösteren çalışmalar mevcuttur. Bunların dışında gebelikte ortaya çıkan diğer kaşıntılı hastalıkların araştırılması gereklidir.

Gebelikte ürtiker için doktora randevusuna nasıl hazırlanılmalıdır?

Gebelik öncesinde var olan ürtikerleri  ya hamilelik sürecinde artar ya azalır veya aynı şeklide seyreder. Bazen daha öncesinde bir şikayeti yokken her şey normal seyrederken genellikle gebeliğin son aylarında hastaların çoğu  genellikle anlam veremedikleri bir şekilde vücutta kaşıntı kızarıklık şikayeti başladığını söyler bazen uyandıklarında tüm vücutlarında kaşıntılı kırmızı deri döküntüleri olduğunu belirtir. Özellikle 6 haftadan fazla devam eden ürtiker şikayetleri olan hastalarda bu şikayetlerinin nedeninin araştırılması gereklidir. Ürtiker nedenlerini araştırırken hastaların kendi gözlemleri ve hikayesi son derece önemli olabilmektedir.

Siz ve doktorunuz için muayenenin daha iyi olması açısından muayene öncesi yapmanız gereken bazı hazırlıklar bulunmaktadır.

İşte muayene öncesi hazır olmanız için yapmanız gerekenler;

-Belirtilerin ne zaman meydana geldiği ve ne kadar sürdüğü hasta tarafından bir yere not edilebilir. Ürtiker şikayetlerinde hamilelik sürecinde aldığınız gıdalar ve ilaçlar daha önce bir çok kez kullanmasına rağmen şikayetlere yol açabilir.

-Çok sayıda nedeni olan ürtikerin hayatımızda kullandığımız ama önemli olmadığını düşündüğümüz vitaminler, bitkisel ilaçlar ya da takviyelerde dahil olmak üzere, özellikle hamilelik sırasında kullandığınız bir çok ürüne bağlı olarak ortaya çıkabileceğini unutmamamız gerekir. Bu yüzden kullandığımız her türlü ürünü not etmeliyiz

-Doktorunuza soracağınız soruları muayene öncesinde not edin ki muayene sırasında unutulmasını engelleyin.

-Ürtiker bazen hastalığın ilk belirtisi veya hastalık seyri sırasında ortaya çıkabilir. Hamilelik sırasında otoimmun troid hastalıkları veya diğer otoimmun hastalıklarında araştırılması gereklidir.

-Ürtiker altında yatan alerji olabileceği için alerji uzmanı tarafından görülmeniz ve gerekirse teşhis için deriden alerji testi yerine diğer testleri yapması gerekebilir.

-Önceden yapılmış olan test veya röntgen sonuçlarınızı yanınızda getirin.

Gebelikte ürtiker tanısı nasıl konulur?

Gebelik sırasında veya öncesinde ürtiker şikayetleri olan hastalarda ürtikerin  tanısı anamnez ve fizik muayene ile konur. Laboratuvar bulgularından önce hastanın dikkatli bir hikayesinin alınması gerekir ve sonrasında muayenesi yapılır.

Gebelik sırasında çıkan ürtikerlerin altında vitamin veya takviye için kullanılan ilaç ve gıda alerjilerinin olabileceği unutulmamalıdır. Hastalar özellikle gıdalarla ilgili şikayeti varsa gıda alerji testlerinin yapılması gerekliyse alerji uzmanları tarafından daha çok kan tetkikleri ile alerjisi araştırılması gerekir. Gıdalar şikayetlerini artırıyorsa diyetten çıkarılıp tekrar eklendiğinde artıp artmadığı önemli olabilir.

İlaçlar özellikle hamilelik sırasında eklenen ilaçların ürtiker ataklarını artırdığı ve bununla ilgili önlemlerin alınması gerektiği anlatılmalıdır.

Ürtikerli hastalarda hastanın hikayesine göre tanı koymak için yardımcı olabilecek kan tetkikleri istenir. Bunlarda tam kan sayımındaki ve eritrosit sedimantasyon hızındaki anomaliler olabilir. Ürtikerli vakalarda eozinofili parazitik enfeksiyon veya atopik durumun saptanması için yol gösterici olabilir.

Ürtiker nedenleri içinde alerji dışında birçok hastalık olabileceği için bu nedenleri ortaya koymak gerekir. Alerji dışında nedeni belirlenememiş ürtikerde, ANA, tiroid peroksidaz antikorları, kompleman profilleri, hepatit markerleri ve serum protein elektroforezi çalışılmalıdır.

Gestasyonel ürtiker için özel belirtilmiş bir tetkik yoktur. Gebelik ürtikerinde diğer nedenler dışlandıktan sonra tanı gestasyonel ürtiker tanısı konulabilir ve genellikle gebelik bittikten sonra kaybolabilir.

Gebelikte ürtiker tedavisi nasıldır?

Gebelik sırasında veya öncesinde ürtiker şikayetleri olan hastalardaki ürtikerin tedavisinde önce zeminde yatan bir hastalık varsa o tedavi edilir. Alerjik ürtiker alerjen ile temas kesilebilirse kısa sürede tamamen düzelir. Ürtiker tanısı için yapılan tetkikler neticesinde nedenini bulabilirsek alerjik olan gıda veya alerjenden kaçınmak çok önemlidir. Ürtiker nedenini saptayamazsak yani idiopatik ürtikerse ilaç tedavisi gereklidir. Ayrıca gebeliğe bağlı gelişen gestasyonel ürtikerde de ilaç tedavisinden faydalanılabilir ve gebelik bittiğinde şikayetleri çok yoğunsa ilaçlar ürtikeryal şikayetlerini azaltmakta faydalı olabilir.

Kronik ürtikeri olan hamilelerde ürtikeryal semptomlar ilerlemesinde hamileliğin etkilenebileceğini ileri sürmektedir. Ürtikerli bazı hastaların gebe kaldıklarında belirtilerin spontan olarak ortadan kalktığı ve doğumdan sonra semptomların geri döndüğü rapor edilmiştir. Tersine, bazı kronik ürtikerli hastalarda gebelik sırasında şiddetli ürtiker atakları olduğu bildirmişlerdir. Gebelik sırasında tedaviden kaçınmanın en iyi yolu bu olsa da, ürtikeryal alevlenme yaşayan hastalar için bazı tedaviler, bebek ( embriyotoksik veya teratojenik) ve  anne için  yan etki riski olmadan verilebilir.

Hamile kadınlarda birinci nesil sedasyon sağlanayan H 1 -antihistaminiklerden kaçınılmalıdır. Taşıdığı  risk ve gebelik kategorisi B olarak sınıflandırılan, ikinci nesil, sedatif olmayan H 1 -antihistaminikler tercih edilen ilk seçenek olmalıdır. Ayrıca, emziren kadınlarda  sedatif olmayan H 1 -antihistaminiklerin neredeyse tamamen anne sütünden geçtiği göstermiştir. Emziren kadınlarında ikinci nesil sedatif olmayan H 1 –antihistaminikler tercih edilmelidir.

Gebeliğin ilk trimestrinde kortikosteroid kullanımı, yarık damak riski olasılığı nedeniyle önerilmez. Yetişkin hastaların ürtiker tedavisinde kullanılan siklosporin kullanımı potansiyel olumsuz embriyotoksik ve teratojenik etkiler nedeniyle gebelerde kullanımı için çok dikkatli olarak düşünülmesi gerekir.

Montelukastın gebelikte kullanılması üzerine yayınlanmış yayınlarda, genel popülasyona göre malformasyon artışı riski olmadığını göstermektedir. Gebe kadınlarda montelukastın etkinliğini ve güvenliğini tam olarak değerlendirmek için daha ileri klinik çalışmalara ihtiyaç vardır.

Yeni geliştirilen ve ürtiker tedavisinde önemli bir yer tutan Omalizumab yani anti IgE tedavi gebeler içinde son derece önemli bir tedavi seçeneğidir. Omalizumab ile tedavi edilen şiddetli alerjik astımı olan hastalarda, bir vaka çalışması dışında kronik ürtikerli gebelerde omalizumabın güvenilirliği hakkında az sayıda yayınlanmış bilimsel yayınlar bulunmaktadır. Bununla birlikte, astımlı hamile hastalarda tedavi edilen 169 hamile kadından elde edilen sonuçları değerlendirmiştir. Omalizumab ile büyük anomalilerde belirgin bir artış ya da değişim gözlenmemiştir. Omalizumab ile tedavi, hastaların gebeliklerini ve yenidoğan bebeklerini etkilemedir.

Gebelik sürecinde veya öncesinde ortaya çıkan ürtikerin tedavisi son derece dikkatli yapılmalıdır. Alerji uzmanları tarafından mutlaka değerlendirilmelidir ve hamile hastaya ve fetüse en az zarar verecek şekilde yapılmalıdır.

Özetle

Ürtiker hayatımızın her hangi bir döneminde karşımıza çıkabilir. Gebelikte sürecinde ortaya çıkan gebelik ürtikeri veya daha öncesinde var olan ürtikerin alevlenmesi plesantadan salgılanan kimyasallara ve hormonal değişikliklere bağlı olabilir. Gebelik ürtikerin tanısı ve tedavisi mutlaka alerji uzmanları tarafından yapılmalıdır. Gebelik ürtikerinde gebe hastaya ve fetüse en az zarar verecek şekilde tedavi düzenlenmesi son derece önemlidir.

 

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir