Tanı hastalığa ait geçmiş öykünün alınması ile konulabilir. Hastanın omzuna 3 cm’lik bir askı üzerinde 7 kg ağırlığın 10-15 dk uygulanmasından 5-6 saat sonra o bölgede şişlik ve kızarıklık uygulanması ile tanı kesin olarak konulur. Hastanın testten birkaç gün önce antihistaminik almaması gerekmektedir. Fakat sağlıklı kişilerde de bu test sonucu pozitiflik olabilir.

Aile hekiminize başvurduysanız ve gecikmiş basınç ürtikeri olan kişi 18 yaşından küçükse çocuk alerji uzmanı; 18 yaşından büyükse yetişkin alerji uzmanına yönlendirecektir. Doktora gitmeden öncesinden kullanmamanız gereken ilaçlar konusunda bilgi alınız. Daha önce yapılmış tetkikleri ve röntgenlerinizi yanınızda getirmeyi unutmayınız.

Gecikmiş basınç ürtikeri yaşam kalitesin bozulmasına neden olmaktadır. Ayrıca yutak ve gırtlak gibi hayati bir bölgede ortaya çıkması sonucunda ölüm riski olabilir. Ancak gecikmiş basın ürtikeri çok sık görülen bir ürtiker çeşidi değildir.

Herkeste gecikmiş basınç ürtikeri gelişebilir. Fakat daha önce kronik nedeni belli olmayan ürtikerli olguların üçte birinde gecikmiş basınç ürtikeri ortaya çıkmaktadır.

Vücudun uzun süreli basınca maruz kalan bölgesinde deride 4-6 saat kadar sonra şişlik ve kızarıklık ortaya çıkar. Bazı kişilerde bu süre 12-24 saat kadar olabilir. Tayt gibi dar giysiler giyilmesi, sert bir yüzeyde uzun süre oturmak, uzun süre yürümek, ağır poşet veya çanta taşımak gibi durumlar bulguların ortaya çıkmasına neden olur. Bazı hastalar sabah yastığa uzun süre temas eden yüz bölgesinde şişlikle uyanabilirler. Diğer kurdeşenlerde kaşıntı ön planda iken gecikmiş basınç ürtikerinde şiddetli ağrı ve yanma vardır. Ayrıca soğuk algınlığı benzeri bulgular, halsizlik ve eklem ağrısı olabilir. Bulgular üst solunum yolu ve yutakta olabilir ve daha ciddi sonuçlara yol açabilir. Şişlik birkaç saatle birkaç gün kadar bir sürede sonlanır. Hastalığın ortalama süresi 6-9 yıl kadardır.

Gecikmiş basınç ürtikerinin kesin bir nedeni yoktur. Uygulanan basınç histamin ve bazı kimyasalların salınımına neden olur. Bu salınan histamine ve kimyasallar kızarıklık ve şişlik oluşmasına neden olmaktadır. Bunun sonuucunda gecikmiş basınç ürtikeri gelişmektedir.

Vücudun uzun süreli basınca maruz kalan bölgesinde cilt reaksiyonu olduğu zaman doktora gidilmelidir. Özellikle uzun süre koltukta oturduktan sonra; sırt ağrısı olan, kemer takılan bölgelerde şişlik veya ağrı olan çocuk ve yetişkinlerin gecik basınç ürtikeri açısından incelenmesinde fayda vardır.

Gecikmiş basınç ürtikeri basınca bağlı gelişen cilt reaksiyonudur. Vücudun uzun süreli basınca maruz kalan bölgesinde deride 4-6 saat kadar sonra; şişlik ve kızarıklık şeklinde kendini gösteren ürtiker dediğimiz kurdeşen tablosu ortaya çıkmasına gecikmiş basınç ürtikeri denilmektedir.

Kolinerjik ürtiker tanısı koyduktan sonra onu tetikleyen durumlardan kaçınmak tedavide önemlidir fakat çoğu durumda, özellikle sıcak iklimlerde terlemeyi durdurmak zordur ayrıca eğer egzersiz günlük hayatımızın bir parçasıysa kolinerjik ürtikerin ortaya çıkması engellenemez.

Genel olarak kolinerjik ürtikerin tedavisinde en sık başvurulan ilaçlar antihistaminik ilaçlarıdır. Kolinerjik ürtiker için ilk seçenek olmakla birlikte, çoğu hasta sadece hafif-orta dereceli şikayetleri baskılayabildiği görülmektedir. Kolinerjik ürtikerin tedavisinde anti kolinerjik ilaçlar kullanılmıştır, ancak bunlar sadece küçük etkiler göstermiştir.

Bunun dışında bazı ilaçlarla yolları denenmiştir ancak her bir tedavinin etkinliği farklılıklar saptanmış ve standart ortak uzlaşı sağlanmış bir tedavi olarak kabul edilmemektedir. Kolinerjik ürtikerin nedenine dayanan birkaç tedavi yaklaşımı vardır. Anti-IgE antikorunun uygulanması (omalizumab ) kolinerjik ürtikerin tedavisinde son derece başarılı sonuçlar alınmıştır. Ter alerjisi ile birlikte olan kolinerjik ürtikerde etkili olduğu görülmüştür.

Kolinerjik ürtikerin gelişiminde IgE aracılı alerjinin katılımını desteklemektedir. Kolinerjik ürtikerde tedavisi alt tiplerine göre değişmektedir. Sıklıkla ter alerjisi ile birlikte olan kolinerjik ürtiker için uygulan omalizumab tedavi için umut vermektedir. Otoimmün kaynaklı olan kolinerjik ürtikerli hastalarında, sistemik steroid tedavisi genellikle kolinerjik ürtiker semptomlarının ortadan kaldırabilir. İntravenöz yüksek doz (500-1000 mg) steroid otoimmün temelli kolinerjik ürtiker vakaları için bir seçenek olabilir. Kolinerjik ürtikerin tanısı ve nedenleri alerji hekimleri tarafından konulduğunda tedavisi ve şikayetlerin ortadan kaldırılması mümkün görülmektedir.

Kolinerjik ürtiker tanısını koymak için hastadan dikkatli bir hikaye alınmalı sonrasında iyi bir fizik muayene yapılmalıdır. Kolinerjik ürtikere yol açabilecek olan nedenler ve terleme sonrasında oluşan şikayetlerin ciddiyeti son derece önemlidir. Kolinerjik ürtiker en az dört alt tipe ayrılabilir; bu alt tiplerin tanısını koymak için deri içi testler ve histolojik muayene ayırıcı tanıda faydalıdır.

Kolinerjik ürtiker alt tiplerinden biri olan ter alerjisi ile birlikte kolinerjik ürtikerde seyreltilmiş otolog ter ( hastanın kendi teri ) ile yapılan intradermal test tanıda son derece önemlidir. İntradermal otolog ter testi pozitifliği ter alerjisine bağlı kolinerjik ürtiker tanısını destekleyebilir. Ter bezlerin azlığı ile giden diğer bir kolinerjik ürtikerde alt tipinde de histolojik olarak ter bezlerin azlığı veya ortadan kalktığının gösterilmesi önemlidir.

Kolinerjik ürtikerin egzersizle ortaya çıkan ürtikerden ayırt edilmesi önemlidir. Kolinerjik ürtiker tanısı provakasyon testi ile konulur. Hastanın yaşına ve genel durumuna uygun, ılımlı fiziksel egzersiz yapılmalıdır (örn. Bir koşu bandı veya sabit bir bisiklet üzerinde). Sıcak tutacak bir giysi giymek ılık bir oda provakasyon testlerini kolaylaştırır. Egzersiz provokasyon testi pozitifse, Egzersiz kaynaklı anafilaksiyi dışlamak için pasif bir ısıtma testi yapılmalıdır (en az 24 saat sonra, 15 dakika boyunca 42 ° C tam banyo, vücut sıcaklığı ≥1.0 ° C artmalıdır) Testler sonucunda kolinerjik ürtiker ve egzersize bağlı ürtiker birbirinden ayrılmalıdır.Buna göre tanı konulması faydalı olacaktır.