Kolinerjik ürtikerde görülen lezyonlar genellikle terleme ile ortaya çıkıp birkaç dakika içinde hızla görünür ve sonrasında genellikle 30 dakika içinde kaybolur. Kolinerjik ürtiker yanma, karıncalanma, kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık ile kendini gösterse de bazen anjiyoödem solunum sıkıntısı baş dönmesi ve alerjik şok tablosu da eşlik edebilir.

Anafilaktik şok tablosu ile karşımıza çıkabilen kolinerjik ürtiker hayati tehlike yaratabilir. Özellikle egzersiz sonrasında yaygın ürtikeri baş dönmesi ve nefes darlığı şikayetleri olan hastaların; alerji uzmanları tarafından görülmesi ve değerlendirilmesi gereklidir. Banyo sonrasında ürtikeryal döküntü ile başlayan şikayetlerin alerjik şoka ilerleyebileceği akılda tutulması gereklidir. Bu nedenlerden dolayı kolinerjik ürtiker belirtileri görüldüğü zaman alerji uzmanına başvurulmasında fayda vardır.

Kolinerjik ürtikere yakalanma olasılığı daha yüksek olan kişiler genellikle daha öncesinde kronik ürtikeri olanlar veya alerjik diğer hastalıklar örneğin astım, rinit, atopik dermatit(egzama ) olan kişilerdir. Hem kadınlarda hem erkeklerde görülür, fakat erkeklerde kadınlardan daha yaygın görülür. Özellikle 10 ile 30 yaş arasındaki insanlarda görülme eğilimi gösterir ve birkaç yıl devam edebilir. Bazı hastalarda kaybolurken bazen şiddeti artıp daha ciddi ataklar şeklinde görülebilir. Kolinerjik ürtikerin doğal seyri oldukça değişkendir.

Kolinerjik ürtiker şikayetleri yaz aylarında artış gösterse de egzersiz ve soğuk havalarda daha belirgin olmak üzere sıcak suyla banyo yapmakta şikayetleri artırır. Vücut ısısının yükselmesine bağlı olarak oluşan terleme sonucunda gelişen kolinerjik ürtiker döküntüsüne neden olan tetikleyiciler:

Egzersiz Sıcak banyolar / duşlar

Ateş

Sıkı kıyafet veya sargılar

Baharatlı acı içeren yiyecekler veya yemekler

Duygusal stres sonrasın da sıklıkla ortaya çıkabilirler.

Kolinerjik ürtiker belirtileri ve nedenleri farklı olabilir ama hayati tehlike yaratabilecek kadar ciddi sorunlara yol açabileceği göz önünde bulundurulması gereklidir. Kolinerjik ürtiker belirtileri olan hastaların alerji hekimleri tarafından görülmesi ve değerlendirilmesi bu yüzden son derece önemlidir.

Vücut ısısının artışı ile birlikte ortaya çıkan kolinerjik ürtikerin sıklığı değişkendir. Kolinerjik ürtiker sıklığı, ürtikerli kişilerde daha yüksek olduğu tahmin edilmekle birlikte toplumda genel popülasyon içinde %4-11 arasında görülmektedir. Özellikle 20-30 yaşlarda daha sık karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca yaz aylarında şikayetlerin daha fazla olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.

Kolinerjik ürtiker yetişkin insanların % 20 sini etkilediği görülse nedenleri tam olarak ortaya konulamamasına rağmen kendi içinde 4 alt tipe ayrılmıştır. Kolinerjik ürtikerin 4 alt alt tipi vardır:

Tip 1 : Ter alerjisi ile birlikte kolinerjik ürtiker

Tip 2 : Otolog serum testi pozitifliği ile birlikte olan foliküler kolinerjik ürtiker

Tip 3 : anjiyoödemle birlikte kolinerjik ürtiker

Tip 4 : anhidrosis ve hipohidrosiz ile birlikte kolinerjik ürtiker olmak üzere 4 alt gruptan oluşmaktadır.

Kolinerjik ürtiker terlemenin neden olduğu yaygın bir fiziksel ürtikerdir. Sıcak banyo, fiziksel aktivite, ve duygusal stres gibi provaktif eylemler sonrasında temel olarak vücut ısısında artış neticesinde ortaya çıkan; terlemeye bağlı olarak aniden hızlıca gelişen kaşıntılı çapı 5 mm bulabilen papül şeklinde döküntülerdir. Kolinerjik ürtiker hızlı başlayıp genellikle 1-2 saat içinde kendiliğinden kaybolup gider fakat şikayetler başlarken oluşan karıncalanma, yanma hissi ve ağrı ile birlikte oluşan kaşıntı ciddi şekilde rahatsız eder. Kolinerjik ürtiker tek başına olabileceği gibi bazen solunum sisteminde şikayetlerle birlikte veya alerjik şok tablosu ile birlikte olabilir. Terleme ile birlikte ortaya çıkan kolinerjik ürtikerde birçok neden araştırılsa da kesin bir sebep ortaya konulamamıştır.

Akut ürtiker tedavisinde ürtikere neden olan nedenin ortadan kaldırılması ve ilaç tedavisi ile tedavi edilmektedir. Öncelikle ürtikerin nedeni biliniyorsa hemen kesilir. Örneğin besine alerji varsa o besin tüketilmez, ilaca bağlı ise o ilaç alınmaz.Akut ürtikerde alınması gereken önlemleri sıralayacak olursak, Çocuğunuzda belirtilere neden olduğu belirlenen gıdaları yedirmeyin. İlaç alımından sonra ürtiker lezyonları ortaya çıkmışsa ilacı kesin ve doktorunuza haber verin. Katkı maddesi içeren paketli ürünleri tüketmesini engelleyin. Islak havlu uygulamak ve duş yaptırmak çocuğun rahatlamasını sağlar. Cilde uygulanan losyonlar kaşıntıyı azaltabilir. Çocuğunuza vücudunu saran dar kıyafetler giydirmeyin.

Tedavide ağızdan alınan ve antihistaminik olarak adlandırılan ilaçlar ilk seçenektir. Bu ilaçlar ürtiker tedavisinde etkilidir. Eğer çocuğunuzda ürtikere eşlik eden hırıltı, boğazda takılma hissi, yutma zorluğu veya nefes darlığı var ise anafilaksi ya da diğer adıyla alerjik şok tedavisine yönelik en kısa sürede acil servise başvurmalısınız. Bu durumda adrenalin olarak adlandırılan ve anafilaksi denilen ağır alerjik reaksiyonun tedavisinde gerekli olan ilacın uygulanması gerekir.

Akut ürtiker teşhisi bir çok doktor tarafınca rahatlıkla yapılabilen bir hastalıktır. Teşhis için ürtiker belirtilerinin gelişim öyküsü, vücudun hangi bölgelerinde olduğu, döküntülerin şekli ve süresi teşhiste önemlidir. Muayene bulguları ve öykü teşhisi koymada çok etkilidir. Akut ürtikerin nedeni bazı durumlarda belirgindir. Teşhis sürecinde öncelikle fiziksel muayene yapılır ve ardından belirtilerin nedenini anlamak için çeşitli sorular sorarak öyküden şüpheli nedenler bulunmaya çalışılır. Genellikle ilk defa olan akut ürtiker durumunda belirtiler çok ciddi değilse ve altta yatan bir hastalıktan şüphelenilmiyorsa incelemeye gerek yoktur. Ancak ciddi belirtiler oluşmuş veya tekrarlıyorsa veya 6 haftadan uzun sürmüşse mutlaka incelenmelidir.Ürtikerin nedenini belirlemek için cilt prick testi, kan testi veya idrar testleri gerekebilir. Sonuç olarak detaylı bir öykü, fizik muayene ve yapılacak testler sonucunda ürtiker nedeni bulmaya çalışılır ve nedene göre tedavi planlanır.

Ürtiker ya da diğer adıyla kurdeşenin en önemli belirtisi ortası kabarık ve etrafı kırmızı plak tarzında ve değişik büyüklükteki döküntülerin ortaya çıkmasıdır. Döküntüler kısa süreli olup çok hızlı ortaya çıkar ve genelde 24-48 saat içinde düzelir. Döküntüler plaklar şeklinde olup ortası kabarık ve etrafı kızarıktır. Büyüklükleri çok değişkendir. Basmakla beyazlaşır. Ciddi ürtikerlerde çok yaygın olduğu için plaklar şeklinde görülmeyebilir. Bir plak 24-48 saat içinde düzelir ancak başka bir bölgeden yeni bir döküntü çıkar. Bu da ailelerin neden bu tekrarlıyor veya yayılıyor diye kaygı duymalarına neden olur. Bu tablo aslında beklenen bir durumdur. Kaşıntı çok yoğundur. Bu da uykuyu günlük yaşamı çok etkiler. Ürtikerde; kaşıntılı kızarıklıklarla beraber dudakta, dilde, göz etrafında, ayak bileği ve el bileği gibi eklem yerlerinde şişmelerde görülebilir. Bu şişmelere anjioödem denilmektedir.

Ürtiker gelişen çocukların yarısında bu anjioödem görülmektedir. Bu anjiödemler nedeniyle bazen çocukların yürümesi de kısıtlanabilir. Ürtiker plakları vücudun her yerinde ortaya çıkabilir. Vücudun bir yerinde toplanmışsa döküntü tedaviye daha iyi cevap vermektedir. Ürtikerin nedenine göre ürtikerin geliştiği yerler farklılıklar gösterebilir. Güneşe bağlı gelişen solar ürtikerde daha çok güneşin temas ettiği yüz ve boyunda kaşıntılı kızarıklıklar görülmektedir. Ürtiker özellikle daha önceden bilinen bir besin alerjisi varlığında ve bu besin alındıktan sonra 2 saat içinde gelişmişse alerjik şok açısından dikkatli olunması gerekir ve acil servise bir an önce gidilmesi gerekir. Aynı şekilde bir ilaç uygulaması sonrası ani gelişen ürtiker durumunda da alerjik şok akla gelmeli ve hızlıca müdahale edilmelidir.

Akut ürtiker ani gelişen kaşıntılı kızarıklıklar 6 haftadan daha az süre devam ediyorsa akut ürtiker olarak tanımlanır. Genellikle akut ürtiker 1-2 gün çok şiddetlidir. Bu kaşıntılı döküntülerin bazıları düzelirken diğerleri çıkar. Tamamen düzelince aileler tam düzeldi diye sevinirken bir anda yine tüm vücudu sarıp çocuğu perişan edebilir. Bu dalgalanmalar genelde bir hafta içinde düzelmekle birlikte 2 haftayı da bulabilir. Bu tekrarlamalar 6 haftayı geçerse de adı artık kronik ürtiker olarak adlandırılabilir. Akut ürtikerlerin yaklaşık %20-30’unda kronik ürtiker veya tekrarlayan ürtiker gelişmektedir