Suya bağlı cilt reaksiyonu olduğu zaman doktora gidilmelidir. Suya bağlı ürtiker gelişmesi durumunda bazen acil tedavi gerekebilir. Özellikle baş dönmesi, nefes alıp vermede zorluk, dil ve boğazda şişme gelişmişse acil tedavi gerekebilir.
Suyla temas sonrası kısa sürede suyla temas eden deri bölgesinde 1-2 mm büyüklüğünde kaşıntılı ürtiker (kurdeşen) döküntüsü ortaya çıkar. El ve ayakta genellikle görülmez. Yaklaşık 30-60 dk içerisinde kaybolurlar. Nadir olgularda nefes darlığı, hışıltı gibi sistemik belirtiler oluşabilir. Ayrıca bazı ürtiker tipleri ile (soğuk ürtiker, dermatografizm gibi) birlikte olabilir.
Suya bağlı ürtiker, ısısı ne olursa olsun suyla cildin direkt teması sonrası ortaya çıkan; son derece nadir olarak görülen bir ürtiker (kurdeşen) formudur. Bazen ailesel olarak görülebilir.
Ürtiker çocuklarda en sık görülen alerjik cilt hastalığı olup halk arasında kurdeşen ya da dabaz olarak da bilinmektedir. Soğuk ürtikeri, soğuğun temas ettiği bölgelerde kaşıntı, kızarıklık ve bazen de ödemle kendini gösteren bir tablodur. Soğuğa bağlı ürtiker gelişmişse, teşhis konulmuşsa soğuktan kaçınmak gerekir. Aynı zamanda soğuk havadan soğuk klimadan ve soğuk yiyeceklerden de kaçınmak lazım çünkü fazla soğuk yiyecekler alındığı zaman dilde veya boğazda şişmelere de neden olabilmektedir. Bunun dışında soğuk sularda yüzmemek de gerekir. Soğuk suda yüzülmesi ve bütün vücudun soğuk suya maruz kalması sonucu çocukta tansiyon düşmesine, bilinç bulanıklığına, şuur kaybına neden olabilir. Ayrıca alerjik şok riski de mevcuttur. Bu nedenle önlem olarak çok fazla soğuk suya girmemek, soğuk suya girmeden iki üç gün öncesinde belki bir antihistaminik alarak koruyucu önlemler sağlanabilir. Yanımızda da her zaman acil iğnesi dediğimiz epinefrin iğnesinin bulundurulması böyle durumlarda faydalı olabilmektedir.
-Operasyon yapılacaksa doktorla konuşup ameliyat yapılacak oda ısısının düşük olmaması istenebilir.
Ürtiker çocuklarda en sık görülen alerjik cilt hastalığı olup halk arasında kurdeşen ya da dabaz olarak da bilinmektedir. Soğuk ürtiker, soğuğun temas ettiği bölgelerde kaşıntı, kızarıklık ve bazen de ödemle kendini gösteren bir tablodur. Soğuğa bağlı ürtiker gelişmişse, teşhis konulmuşsa soğuktan kaçınmak gerekir. Aynı zamanda soğuk havadan soğuk klimadan ve soğuk yiyeceklerden de kaçınmak gerekmektedir. Çünkü fazla soğuk yiyecekler alındığı zaman dilde veya boğazda şişmelere de neden olabilmektedir.
Bunun dışında soğuk sularda yüzmemek de gerekir. Soğuk suda yüzülmesi ve bütün vücudun soğuk suya maruz kalması sonucu çocukta tansiyon düşmesine, bilinç bulanıklığına, şuur kaybına neden olabildiği gibi alerjik şoka da neden olabilmektedir. Bu nedenle soğuk ürtiker için önlem olarak çok fazla soğuk suya girmemek, soğuk suya girmeden iki üç gün öncesinde belki bir antihistaminik alarak koruyucu önlemler sağlanabilir. Yanımızda da her zaman acil iğnesi dediğimiz epinefrin iğnesinin bulundurulması böyle durumlarda faydalı olabilmektedir.
Soğuğa bağlı ürtiker ciddi reaksiyona neden olabilir. Soğuğun temas ettiği cildin alanı büyük olursa mesela yüzme sonucu tüm vücut temas etmişse ciddi reaksiyonlara neden olabilir. Bayılma ve alerjik şok dediğimiz ölümcül reaksiyonlara neden olabilmektedir.
Herkeste soğuk ürtikeri gelişebilir. Bazı kişilerde daha fazla soğuk ürtiker gelişmektedir. – çocuk veya genç yetişkinlerde daha sık görülür. Çünkü soğuğa bağlı ürtiker genellikle çocuk ve genç yetişkinlerde görülür. Genellikle birkaç yıl içinde kendi kendine düzelir. Soğuğa bağlı ürtikerin çok sık olmasa da hepatit gibi virüse bağlı veya kanser gibi bir hastalığa bağlı da gelişebildiği bildirilmiştir. Nadiren soğuğa bağlı kurdeşen genetik geçişli olabilir. Bu duruma ailesel soğuğa bağlı ürtiker denilmektedir.
Soğuğa bağlı ürtikerin kesin bir nedeni yoktur. Bazı kişilerde genetik faktörler, virüs enfeksiyonu veya bir hastalık neden olabilir. Soğuğa bağlı kurdeşenin en yaygın görülen formunda soğuk tetikleyiciler histamin ve bazı kimyasalların salımına neden olur. Bu salınan histamine ve kimyasallar kızarıklık, kaşıntı ve bazen de tüm vücutta yaygın reaksiyona neden olmaktadır.
Soğuğa bağlı ürtiker belirtileri denilince soğuğa maruz kalınılan yerlerde geçici kızarıklık, kaşıntılı plaklar akla gelir. Soğuk ürtiker belirtileri cildin ısıtılması ile ortaya çıkmaktadır. Soğuk objelerin elle tutulması da elde şişmeye neden olur. Soğuk yiyecek ve içeceklerin içilmesi de dudak ve boğazda şişmeye neden olur. Bazen soğuğa bağlı kurdeşen ciddi belirtilere neden olabilir. Alerjik şok dediğimiz tablo ortaya çıkabilir; tansiyonda düşme, bayılma, kalp hızında hızlanma ve dudakta şişmeye neden olabilir. Dil ve boğazda şişme sonucu nefes alıp vermek zorlaşabilir. Soğuğa bağlı ürtiker belirtileri soğuk su veya hava ile temas sonucu ani maruziyet sonrası gelişmektedir. Soğuğa bağlı ürtikerlerin çoğunda cildin 4 dereceden daha düşük ısıya maruz kalması sonucu gelişir. Bazı kişilerde daha yüksek ısılarda da gelişebilir. Nemli ve rüzgarlı havalarda soğuğa bağlı kurdeşen gelişmesi kolaylaşmaktadır. Ciddi reaksiyonlar genelde tüm vücudun soğuğa maruz kalmasıyla gelişmektedir. Böyle reaksiyonlar şuur kaybı ve boğulmaya neden olabilmektedir. Bazı kişilerde soğuğa bağlı kurdeşen haftalar veya aylar sonra düzelirken bazılarında uzun süre devam edebilmektedir.
Ürtiker çocuklarda en sık görülen alerjik cilt hastalığıdır. Bu bazen kurdeşen ya da dabaz olarak da bilinmektedir. Ürtikerin çeşitli nedenleri vardır. Bazen soğuğa bağlı olarak da ürtiker tablosu ortaya çıkmaktadır. Soğuğun temas ettiği yerlerde kaşıntı, kızarıklık ve bu kızarıklığın ortası kabarık etrafı kızarık şeklinde ve basmakla solan bir kızarıklık oluşabilmektedir. Genellikle soğuk teması bazı küçük yerlerde olmuşsa fazla belirti olmamaktadır ancak soğuk suda yüzme gibi vücudun tamamının soğukla temas etmesi sonucu daha ciddi alerjik reaksiyonlar ortaya çıkarak genelde kendini baş dönmesi, bilinç bulanıklığı gibi belirtilerin de eşlik ettiği vücutta kaşıntı kızarıklık şeklinde kendini gösteren bu duruma soğuk ürtikeri denilmektedir. Sonuç olarak soğuğun temas ettiği bölgelerde alerji, ürtiker gelişmesine soğuğa bağlı ürtiker denilmektedir.
Uyarı
Bu site sağlık hizmeti vermemektedir, hizmetlerimiz hakkında bilgi vermek amacı ile hazırlanmıştır. Sitedeki bilgiler hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılmak üzere verilmemiştir. Tanı ve tedaviler mutlaka bir hekim tarafından yapılması gereken işlemlerdir. Site içeriğinin bir şekilde tanı ve tedavi amacıyla kullanımından doğacak sorumluluk ziyaretçiye aittir.
Kategoriler
İletişim
Ataşehir Adres: Küçükbakkalköy mah. Merdivenköy Yolu cad. No:12 Kat:0 Ataşehir / İSTANBUL
Tel: 0216 709 45 88
Nişantaşı Adres: Harbiye Mahallesi, Teşvikiye Caddesi, Karaosmanoğlu Apartmanı, No: 37, Kat 3, Şişli, İstanbul (City’s AVM karşısı)
Tel: 0(212) 709 93 99
E – Posta: bilgi@istanbulalerji.com.tr