Ürtiker tedavisinde son yıllarda en etkili tedavilerden biri Anti IgE olarak adlandırdığımız omalizumab tedavisidir. Kronik ürtikerde dolaşımda yer alan IgE tipindeki antikorlara bağlanarak ortadan kandıran anti-IgE tedavi ürtiker şikayetlerin ortaya çıkmasını engellemektedir. Kronik ürtikerlerin diğer tipleri olan soğuk ürtikeri sıcak ürtikeri solar ürtiker ve basınça bağlı ürtikerde son derece başarılı sonuçlar alınmıştır. Kontakt ürtikerde de etkisini gösteren çalışmalar mevcuttur.

Kontakt ürtiker tanısı konulduktan sonra tedavisi için hastanın iş ve ev hayatında bazı değişiklikler yapması gereklidir. Kontakt ürtiker tedavisi için öncelikle Alerjen veya tahriş edici madde belirlendikten sonra, hasta, rahatsız edici ajan ile temastan kaçınması gereklidir. Maruz kalmanın önlenmesine ilaveten hastada oluşan şikayetlerin ortadan kaldırılması için uygun tıbbi tedavi reçete edilmelidir. Tedavide temel amaç, ürtikeryal reaksiyona neden olan maddelerin önlenmesi ve uygun alternatiflerin bulunmasıdır. Eldiven veya diğer yollarla elle taşınan malzemeleri n teması engellenebilir, ancak lateks alerjisi varsa lastik eldivenlerden uzak durmak ve lateks içermeyen eldivenlerin kullanılması son derece önemlidir. Reaksiyonu en aza indirmek için kullanılabilen ilaçlar arasında reaksiyon şiddetine göre antihistaminikler ve adrenalin bulunur. Kontakt ürtiker alerjik şoka ilerliyorsa hastanın mutlaka yanında adrenalin otoenjektörü taşıması gerektiğinde uygulaması için eğitim alması gereklidir.

Kontakt ürtiker tanısını koymak için hastadan dikkatli bir hikaye alınmalı sonrasında iyi bir fizik muayene yapılmalıdır. Kontakt ürtikere yol açabilecek olan maddeler hasta tarafından sık karşılaşma ihtimali olabilecek mesleki bir alerjen olabilir bu yüzden hastanın mesleği son derece önemli olabilir. Kontakt ürtiker oluşmasında İş ortamı, hobileri, evde ve işyerinde kullanılan ürünler hakkında bilgiler de dahil olmak üzere çok iyi hikaye alınmalı ayrıca kimyasal maruziyet ile şikayetlerin ortaya çıkması arasındaki ilişki dikkatlice gözden geçirilmelidir. İmmün sistem aracılığı ile gerçekleşiyorsa alerjiye yol açan alerjenin bulunması için alerji deri testleri deri prick testi yapılabilir. Deri prick testi ile sorumlu alerjen bulunabilir burada dikkat edilmesi gereken önemli bir konu; alerjiye yol açan alerjenle çapraz reaksiyon veren gıda veya diğer alerjenlerinde mutlaka araştırılması gereklidir. Deri prick testi dışında diğer alerji testlerinden kanda spesifik IgE bakılması da tanı için önemlidir. İmmün aracılı olmayan kontakt ürtikerlerde deri yama testleri yardımcı olabilir. Kontakt temas ürtikerine yol açabilecek ajanların deriye temas sonrasında oluşacak reaksiyonları deri yama testinde görülebilir. İmmünolojik yolla oluşan kontakt ürtikeri tip I aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Bu yüzden komplikasyonları deri dışında birçok sistem üzerinde etkili olabilir, hatta anafilaksi ve ölüme neden olabilir. Bu yüzden alerji hekimleri tarafından değerlendirilip doğru şekilde tanısının konulması son derece önemlidir.

Kontakt ürtiker, yabancı bir maddeyle doğrudan teması sonrasında ciltte aniden başlayan ve geçici olarak ortaya çıkan lokalize şişlik ve kızarıklığa şeklinde kendini gösterir. Kontakt ürtiker temas ettiğimizde oluşan kızarıklık kaşıntı belli bir bölgede kalabileceği gibi tüm vücuda yayılabilir; hatta alerjik şok ( anafilaktik şok) tablosunun habercisi olabilir. Özellikle lateks alerjisi olanlarda bazı meyve ve sebzelerle de alerjik şok tablosu görülebilir. Kontakt temas sonrasında deri dışında şikayetleri oluşan hastaların alerji uzmanı tarafından görülmesi ve tanısın konulması gereklidir. Temas ettiği maddeye bağlı olarak gelişen ürtiker bazen daha ciddi reaksiyonlara ilerleyebileceği aklımıza gelmelidir.

Kontakt ürtiker, yabancı bir maddeyle doğrudan teması sonrasında ciltte aniden başlayan ve geçici olarak ortaya çıkan lokalize şişlik ve kızarıklığa şeklinde kendini gösterir. Kontakt ürtikere yol açan maddeye uzun süre temas edilmesine bağlı olarak ileride alerjik egzamatöz kontakt dermatit görülebilir. Egzamaların bir kısmında öncesinde kontakt ürtiker olduğu görülmüştür. Özellikle el dermatitinde başlangıç safhasında kontakt ürtikeri görülmektedir. IgE aracılığı ile oluşan kontakt ürtiker daha ciddi alerjik reaksiyonların habercisi olabilir. Özellikle lateks alerjisi olan kişilerde lateks ve lateks ile çapraz reaksiyon veren gıdalarla oluşan kontakt ürtiker ileride oluşabilecek olan alerjik şok tablosunun habercisi olabilir. Kontakt ürtikeri olan hastaların bir kısmında ileride; alerjik rinit, konjuktivit nefes darlığı ve astım geliştiği bir kısmında da daha ciddi alerjik şok geliştiğini gösteren çalışmalar mevcuttur. Kontakt ürtikeri mutlaka ciddiye alınmalı; ilerde oluşabilecek olan daha ciddi reaksiyonların habercisi olarak görülmeli bu yüzden alerji hekimleri tarafından araştırılması gereklidir.

Kontakt ürtiker ister immün sistem aracılığı ile isterse immün sisteme aracılığı ile olmayan şekilde olsun yabancı maddelerle teması yoğun olan işlerde çalışanlarda daha sık karşımıza çıkar. Özellikle bazı meslek gruplarında bazı alerjenlerin daha fazla bu tür reaksiyonlardan sorumlu olduğu görülmektedir.

-Tarım işçilerinde inek ve diğer hayvan tüylerine veya tahıl ve yemlere

-Fırıncılarda amonyum persülfat, lateks, un, ve alfa amilaza

-Diş hekimleri ve protez imal eden işçilerde lateks, akrilat, epoksi reçineleri, diş macunları

-Elektrik işlerinde çalışanlarda akrilat ve epoksi reçinelerine

-Gıda hazırlama işinde çalışanlarda gıdaların bir çoğuna , örneğin; peynir, yumurta, süt, balık, kabuklu deniz hayvanları, meyve, un, buğdaya Kuaförlerde lateks ve amonyum persülfat

-Sağlık çalışanlarında lateks ve lateksle çapraz reaksiyon veren gıdalara karşı kontakt ürtiker görülebilir.

Kozmetik maddelerle temas sonrasında da temas ürtikeri görülebilir. Kozmetik maddelerde yer alan kimyasallar her iki yolla da alerjik reaksiyona yol açabilir. Veteriner ve bahçe işleri ile uğraşanlarda hava yolu ile temas sonrasında bitki ve hayvan epitellerine karşı duyarlanma gelişebilir. Bazı böceklerin özellikle tırtılların (Thaumetopoea pityocampa ) temas sonrasında ürtikere yol açtığı bilinmektedir. Özellikle orman içinde gezinenlerde ve ağaç işleri ile uğraşan ormancılarda bu tür böceklere temas sonrasında temas ürtikeri görülmektedir.

Kontak ürtiker yabancı madde ile temas sonrasında immünolojik ve immünolojik olmayan yollarla kendi kızarıklık kabarıklık ve şişlik olarak gösterir. İmmün sistemin aracılığı ile oluşmayan reaksiyonlarda kimyasal maddeler direk olarak alerji hücrelerini uyarıp bu hücrelerden kimyasal mediatörlerin salınmasına yol açar. Bu tür immun sistemin aracılığı ile olmayan temas ürtikeri en sık görülen temas sonrası reaksiyonlardır ve daha önceden bir duyarlanmaya ihtiyaç yoktur.

Temas sonrasında oluşan bu tür ürtikerlerin belirtileri maruz kalınan yere, konsantrasyona, maruz kalma şekline ve maddenin kendisinin özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. İmmün sistemin aracılığı ile olmayan temas ürtikerlerinde alerji hücrelerinde daha önceden depolanmış olan histamin gibi kimyasal mediatörlerin yabancı maddelerle temas sonrasında aniden boşalması veya prostaglandin gibi mediatörlerin aracılık ettiği bir mekanizmanın yol açabileceği öngörülmektedir.

İmmün sistemin aracılığı ile oluşan temas ürtikeri daha nadir görülür ama daha şiddetlidir hatta alerjik şok tablosuna kadar ilerleyebilir. İmmün sistemin bu yabancı madde ile daha önceden duyarlanması ve IgE oluşturması gereklidir. IgE aracılığı ile oluşan bu tür temas ürtikerlerinde; yabanı maddeler daha önce cilt, sindirim sistemi veya solunum sistemi tarafından karşılaşılmış ve bu maddelere karşı antikorların oluşması gereklidir.

İmmün sistem aracılığı ile oluşan temas ürtikerlerinde dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biride çapraz reaksiyonlara bağlı olarak da bu reaksiyonları oluşabilir. bir alerjene duyarlı hale gelen hastalar ve aynı veya benzer antijenik özellikler içeren diğer alerjenlere çapraz tepki verebilir. Örneğin; lateks alerjisi olan hastalarda muz, kestane, avokado ve kivi gibi çeşitli meyve, sebzelerle aynı şikayetleri yaşayabilir. Bu durum , immünolojik temas ürtikeri olan hastaların, çoklu maddelere karşı alerji riski taşımasına yol açar. Atopik dermatit veya alerjik rinit astım gibi şikayetleri olanlarda görülme riski daha fazladır.

Kontakt ürtiker belirtileri, gıdalar, koruyucular, parfümler, bitki ve hayvansal ürünler ve metaller gibi çeşitli bileşiklerin cilde teması sonrasında yaklaşık bir saat içinde görünür. Temas ürtiker immünolojik veya immünolojik olmayan yollarla kendini gösterebilir. Özellikle immünolojik yollarla ortaya çıkan kontakt ürtiker hayati tehlikeye yol açabilecek alerjik şok tablosunun habercisi olabilir. Etkilenen cilt bölgelerindeki belirti ve semptomları değerlendirecek olursak:

Temas ettiği yerde bölgesel yanma hissi, karıncalanma veya kaşıntı olur. Özellikle ellerde, lokalize veya yaygın kırmızı şişlikler veya kabarıklıklara neden olabilir. Kızarıklık ve şişmenin şiddeti değişkendir. Kendini hafif kızarıklık veya çok az şişlik gösteren lekelerden, gergin büyük şişlikler ile birlikte çok şiddetli kızarıklık şeklinde gösterebilir. Meyve veya diğer gıdalar temas ile ağız içinde veya dudaklarda şişliğe yol açabilirken daha ilerlerse yutkunma zorluğu veya nefes darlığına yol açabilecek şişliklere yol açabilir. Döküntüler genellikle başlangıçtan 24 saat içinde kendiliğinden düzelir. Deriden başka organlarda da çeşitli belirti ve semptomlar görülebilir. Bunlar deri dışı reaksiyonlar olarak karşımıza çıkar ve özellikle immünolojik yolla gelişen temas ürtikeri olan hastalarda görülme olasılığı daha yüksektir. Deri dışı reaksiyonların özellikleri arasında:

Akciğerlerde hırıltı (bronşiyal astım),

nefes darlığı

Burun akıntısı,

sulu gözler

Dudak şişmesi, boğaz ağrısı, yutma zorluğu

Mide bulantısı, kusma, ishal, karında kramp tarzında ağrı

Şiddetli anafilaktik şok (alerjik şok ) olarak karşımıza çıkabilir.

Temas ürtikeri için çeşitli evreleme yöntemleri kullanılır. Evreleme temas ürtikerin şiddetine göre aşağıdaki gibi yapılır.

Temas ürtikerleri ister immünolojik yoldan isterse nonimmünolojik yoldan olsun ciddi şikayetler olarak karşımızı çıkabilir, deri dışındaki organlarda anafilaktik veya anafilaktoid şok gibi ciddi reaksiyonlarla kendini gösterebilmektedir.

Kontakt ürtiker, yabancı bir maddeyle doğrudan teması sonrasında ciltte aniden başlayan ve geçici olarak ortaya çıkan lokalize şişlik ve kızarıklığa denir. Kontak ürtiker en sık kontak dermatit ile karıştırılır. Kontakt ürtikerde yabancı maddeler karşı temas ettiğimizde hemen kaşıntı kızarıklık ve şişlik ortaya çıkar. Kontakt dermatit reaksiyon ortaya çıkması için saatlere hatta günlere ihtiyaç vardır.

Kontakt ürtiker ya immünolojik yollarla; IgE aracılığı ile oluşur yada immunolojik olmayan mekanizmalarla oluşur. Kontakt ürtiker temas ettiğimizde oluşan kızarıklık kaşıntı belli bir bölgede kalabileceği gibi tüm vücuda yayılabilir; hatta alerjik şok ( anafilaktik şok) tablosunun habercisi olabilir. Kontakt dermatit oluşan şikayetlerin kontakt ürtikerden ayırt edilmesi çok önemlidir.

Kontakt ürtiker ile başlayan reaksiyon daha sonra anafilaktik şoka dönüşebilir fakat kontakt dermatit anafilaktik şoka yol açmaz. Örneğin lateks alerjisi olan birinin lateks teması ile kontakt ürtiker olması tip I ( IgE aracılı erken tip reaksiyon) alerjisini gösterip diğer latekse bağlı Tip I alerjik hastalıklar olan alerjik rinit ve astım veya alerjik şok için yol gösterici olabilir. Bunun dışında uzun süre lateks temas ile oluşan kontakt dermatit Tip IV ( geç tip reaksiyon ) reaksiyonlar latekse bağlı anafilaktik şok tablosuna yol açmaz.